Burun vücudumuzun en çok dikkat çeken bölümü olan yüzde yer alması hatta yüzün de tam olarak merkezine konumlanmış olması ile yüz güzelliğini doğrudan etkilemektedir. Burnunun görünümünden memnun olmayan kişilerin öz güven problemi yaşamaları da olasıdır.
Burnun yüze oranla büyük ya da küçük olması; ya da eğrilik ve kemer gibi şekil bozukluklarının bulunması yüzün uyumunu ve kişinin güzelliğini gölgelemektedir. Görünümünden rahatsız olanlar ister istemez psikolojik olarak da etkilenmekte, bir ortama girerken öz güvenlerini kaybetmekte ve mutsuz olmaktadırlar.
Burnun yüz ile uyumlu olması kişiye estetik ve güzel bir görünüm kazandırır. Vücudumuzun en dikkat çekici alanı olan yüzün güzelliği kişiyi kendinden çok daha memnun bir hale getirir. Kendinden memnun olan kişiler ise hayata karşı daha pozitif olurlar. Bu da kişilerin gerek iş ve okul gerekse sosyal yaşantılarını olumlu yönde etkiler. Kendilerine daha çok güvenirler ve insanlarla ilişkileri daha iyi olur.
Burun estetiği yalnızca cerrahi müdahale değil aynı zamanda bir sanat dalı gibi beceri işidir. Burun estetiği ameliyatı başarılı bir planlama süreci istemektedir. Cerrahın, kişinin yüz şekli ile orantılı ve uyumlu bir burun şekli planlaması gerekmektedir. Burnun adeta yüzün eksik olan bir parçasıymışçasına yüzün şeklini tamamlaması hem doğal hem de estetik açıdan kusursuz bir görünüm olacaktır. Bu nedenle de estetik burun ameliyatı bir anlamda sanatsal bir bakış ve dokunuştur.
Burun estetiği ameliyatından beklenen sonuçlar elbette makul ve gerçekçi olmalıdır. Kişiler genellikle beğendikleri bir burun şeklinin aynısını kendilerinde de isterler ancak her burun şekli her yüz tipine yakışmamaktadır. Bu nedenle planlama sürecinde elbette kişinin istek ve beklentileri göz önünde bulundurulmalı ama asıl karar aşamasında cerrahın tavsiyelerine ve planlamasına uyulmalıdır. Çünkü burun estetiği sadece bir ameliyat değil aynı zamanda estetik bir bakış açısıdır.
Burun estetiği ameliyatının başarılı olabilmesi için elde edilen sonucun kişinin operasyon geçirdiği belli olmayacak şekilde doğal gerçekleştirilmesi gerekir. Bu nedenle kişinin yüzü ile orantılı bir plan yapmak ve ameliyatı kişiye özgü planlamak gerekmektedir.
Burun estetiği ameliyatı açık veya kapalı olmak üzere iki teknik ile gerçekleştirilebilmektedir. Ameliyatın hangi teknik ile uygulanacağının kararını cerrah vermektedir. Bu iki teknik arasında yalnızca uygulama şekli farklılıkları vardır. Elde edilen sonuç ve başarı ; tecrübeli cerrahlarca uygulandığı takdirde aynı olmaktadır.
Her cerrah bir ameliyat şeklinde tecrübe kazanır ve profesyonelleşir. Kimi cerrah açık rinoplastiyi tercih ederlerken kimi de kapalı rinoplastiyi tercih eder. Kapalı rinoplasti burun deliklerinden girilerek gerçekleştirildiği için kesiler burnun iç tarafından açılır. Bu nedenle dışarıdan bakıldığında iz kalma yoktur. Kapalı rinoplasti daha basit ,burun ucuna müdahale edilmeyen hastalar için önerilir.
Açık rinoplastide cerrah burnun kemik ve kıkırdaklarını daha net bir şekilde görebilmektedir. Bu nedenle buruna daha fazla müdahalede bulunmak mümkündür. Kapalı rinoplastiye göre daha kolay ve güvenilir görünür. Daha kolay ve net olduğu için rinoplastiyi açık teknik ile öğrenen cerrahlar genelde iler ki yaşamlarında da burun estetiği ameliyatını açık teknik ile uygulamaya devam ederler. Açık rinoplasti, burun tabanından açılan keşiden gerçekleştirilir ve ameliyattan sonra bu iz giderek kaybolur. Bu izin başarılı bir şekilde saklanması ve olabildiğince hafif olması ise ameliyatın başarısına ve cerrahın tecrübesine bağlıdır. Bu nedenle iz kalmayacak derece doğal bir görünüm elde etmek burun estetiği ameliyatının başarısını gösterir.
Kişinin, izsiz ve abartısız olacak şekilde istediği burun şekline kavuşmasını sağlayan işlem burun estetiği ameliyatı; başka bir deyişle burun estetiği sanatıdır. Burnun şekilsel ve fonksiyonel bozukluklarının giderilmesinin yanı sıra başarılı bir burun estetiği kişinin ruhuna da iyi gelecektir.